90+1. dakikada atılan bir gole göre değil, ondan önce oynanan 90 dakikaya göre değerlendirmeli bu güzel oyunu...
29 Ağustos 2010 Pazar
Galatasaray'ın futbol politikasızlığı...
Son 3 gündür sadece blog okuyorum,benimse içimden hiçbirşey yazmak gelmedi.Berkan balta'ya atıfta bulunan birkaç şey karalamış oda isyanda tabi.Okuduğum bloglarda,gazetelerde ve televizyonlarda çalışan insanlardan kat kat iyi analizler yapan arkadaşlar olduğunu birkez daha gördüm.Aklı selim düşünebilen insan sayısı oldukça fazla herkesin yolu açık olsun.Perşembe günü kralın çıplak olduğunu gösteren maçın ardından okuduğum iki blogu ayrı bir yere koyuyorum.Üstadlar emeğinize sağlık.
http://kayipzamaninpesinde.blogspot.com/2010/08/galatasaray-nasl-bilirdiniz.html
http://plaseyihanrigibivuruyorum.blogspot.com/2010/08/bir-baska-yalnz-adam.html
Malum rezaletten sonra futbolun ve elbette galatasarayın hayatımı nasıl etkilediğini birkez daha anladım.Uzun bir süre artık futbol konuşmak galatasaray düşünmek istemiyorum.Akıl sağlığım ve sevdiklerim için en iyi karar bu.93 yılında manchester zaferiyle alsancak meydanında attığım turu milad olarak aldığım galatasaray aşkıma (belkide bunun için benim gözümde Galatasaray = avrupa demektir)bir süre ara vermek şuan en iyi karar.Belkide kendimce totem yapıyorum belki ben ilgilenmez takip etmezsem Galatasaray daha iyi olur,aptalca...
Daha fazla uzatmanın alemi yok uzattıkçada batarım zaten...
Galatasaray'ın futbol politikasızlığımı;
Nerden baksan tutarsızlık/Nerden baksan ahmakça.
27 Ağustos 2010 Cuma
Oysa bir umuttu hep gönlü besleyen, dayan yüreğim diyen...
2 transfer gelir, Sabri, Pino ve Kewell iyileşir, Cana takıma iyice alışır, takımdaki kaos biter, herkes bi derin nefes alır, kendine güveni gelir herkesin, Aykut'tan daha iyi bi kaleci de bulduk o da zamanla daha iyi olur, belki bişeyler değişir dedim Aydın o golü atınca ama sen naptın? Bütün hayallerimi BALTAladın..
Tüm suç senin değil elbette belki, zira takım bugün rezalet oynadı, nerdeyse iyi oynayan bi adam bile yoktu ama o dakikada orda o topu taca, kornere, tribünlere bi yere atacaksın, o topa vurdurmayacaksın aga, vurdurmayacaksın.... Hücuma katkın sıfır, savunma da yapamayacaksan bu takımda oynamayacaksın.
Heee, bu arada kapalı ortamlarda sigara içme hakan, cezası var malum...
26 Ağustos 2010 Perşembe
DEMİRCİNİN IT' İ
Şiddetli bir kış döneminde bir dağ kurdu aç kalır, yaşamak ve ayakta durmak için köye iner. Köy halkının kar içinde yiyecek arayan kazlarını görür, bir iki tanesini parçalar karnını doyurur dağa çıkar. Köylü kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.
Kurt bir hafta sonra tekrar köye iner, sabahın alaca karanlığında köyün fırıncısının kapısını açık görür, içeri girer ekmekleri yer karnını doyurur tekrar dağa çıkar. Fırıncı kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.
Kurt onbeş gün sonra köye iner. Koyun kıdıklarının taze olduğunu anlar, takip eder, koyunların dışarıda olduğunu görür, yediğini yer yemediğini parçalar, tekrar dağa çıkar. Köyün Çobanı kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.
Kurt yaşama şansını artırmak için gene köye iner kurdun kokusunu alan köyün bütün köpekleri peşine düşer, kurt başlar kaçmaya….
Geri döner bakar ki kaz sahibi köylünün köpeği en önde koşuyor. Kazlarını yedim haklıdır, yakalarsa beni parçalar diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Bir ara döner bakar ki , kendisine en yakın fırıncının iti var. Ekmeğini almıştım, haklıdır, yakalarsa beni parçalar diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Bir ara döner bakar çobanın iti en önde koşuyor. Koyununu parçalamıştım, haklıdır, yakalarsa beni parçalar diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Döner bakar bütün itler yorulmuş, teker, teker dökülmüş, kovalamaktan vazgeçmişler... Ama O da ne. Demircinin iti kendisine o kadar yaklaşmış ki; bir türlü peşini bırakmıyor. Diğer itler geri döndüğünden demircinin itini tek başıma nasılsa haklarım diye düşünür ama seslenmeden de edemez :
- Ulan it oğlu it! Beni kovalayan itlerin bazıları haklı. Kazlarını, ekmeklerini, koyunlarını yedim. Buna rağmen hepsi peşimi bıraktı. Senin sahibin olan demircinin demirini dişledim dişlerim kırıldı... Sana ne oluyor da peşimi bırakmıyorsun? Demiş ve bir atlayışta it oğlu it'i parçalamış.
25 Ağustos 2010 Çarşamba
24 Ağustos 2010 Salı
Bindik bir alâmete gidiyoz Karpaty Lviv'e...
24.08.2010 21:47
Medical Park Sağlık Raporu: 24 Ağustos Salı
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı’nın Perşembe günü oynayacağı Karpaty Lviv maçı öncesinde sakatlıkları ve tedavisi devam eden futbolcuları ile ilgili bilgiler aşağıda belirtildiği gibidir:
Kasık bölgesindeki zorlanma ve yüklenme nedeniyle terapisi yapılan Harry Kewell dinlenmeye alındı.
Bel ve kasık ağrıları olan Elano Blumer riske edilmemek için dinlenmeye alındı. Elano Blumer’e terapi seansı yapıldı.
Her iki futbolcu da Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı’nın Karpaty Lviv maçı seyahat kadrosuna alınmadı.
http://www.galatasaray.org/futbol/mpsaglikraporu/haber/7700.php
Sayın Helvacı bursaspor maçının ardından mevcut kadromuz rakibi elemek için yeterli demişti.Hayırlı olsun, mevcut kadronun en formda ve hırslı ismi ile berbat ortasahanın tek kreatif ismi olmayacak rövanş maçında.Çok merak ediyorum Yalano blumer nezaman riske edilecek.Artık bu kadar komedi yeter isyanlardayım.
Galatasaray kadar başınıza taş düşşün.
http://www.dailymotion.com/video/xmau2_galatasaraymanchester-united_news
Seviyorum seni her zaman, her şartta ve herşeye rağmen.
22 Ağustos 2010 Pazar
Yakın Plan-1 Vedad Ibisevic-
Willkommen in der Bundesliga
Geçtiğimiz cuma günü itibariyle Bundesliga 2010-11 sezonuna merhaba dedi.Mükemmel bir açılış töreni izledim, dünya kupası açılışı yada avrupa şampiyonası açılış törenlerinden hiçbir farkı yoktu benim gözümde.Açılış maçıda büyük keyif verdi Bayern Münih v Wolfsburg arasında oynanan maç duyduğuma görede 197 ülkede canlı yayınlanmış,müthiş bir olay marka değeri açısından.
Cumartesi izlediğim Hoffenheim v W.Bremen mücadeleside üstad Ömer Üründül yorumları haricinde gayet güzeldi.Hoffenheim forveti Demba Ba'yı çok beğendiğini söyleyen üstad,hangi özelliklerini beğeniyorsunuz sorusuna,bir forvette olması gereken tüm nitelikleri yükledi helal olsun.(Sergen Yalçın nediyorsun : W.Bremen takımı mesut'un gidişinden sonra sıradan bir takım olmuş, aman aman bir futbol oynamıyor sıkıntı var güntekin)Şahsi fikrim Marko Marin'in kısa sürede bu takımın mesut özil'den sonraki yıldızı olacağıdır.Yakın gelecekte marin bundesliga'ya damga vuracak futbolcular sıralamasında 2 numaramdır.Hoffenheim türkiye'deki tüm spor kuluplerini özelikle büyük geçinenlere örnek olması gereken bir kuluptür.Hem tesisleşme yapılanma açısından hemde oyuncu izleme değerleme ve sportif başarı açısından güzel işlere imza atıyorlar.(bkz Peniel Mlapa)Vedad harika başladı sezona takımın lideri olduğunu gösterdi.Tobias Weis ve Sejad Salihovic ortasahada Chinedu Obasi ve Demba Ba hücümda bu sezon iyi performanslar sergiyeceklerini düşünüyorum.Tabi Andreas Beck'ide unutmamak gerekir.Özetle son 2 yıldır hayran olduğum Hoffenheim takımı (totenam takımı gibi oldu :))bu sezon bundesliga'da fovori takımımdır.
FCB - WOB 2:1
HOF - BRE 4:1
HSV - S04 2:1
21 Ağustos 2010 Cumartesi
BUNDESLİGA & LA LİGA YETER BANA
16 Ağustos 2010 Pazartesi
nontvspor
Ntvspor son günlerde Galatasarayımızla ismi anılan 'Zvjezdan Misimovic''in menajeri ile telefon görüşmesi yapıyor,görüşmeyi yapan Özgür Buzbaş.Lİg tv'den ayrılıp ntvspor'a geçen dilara gönder'de bizzat misimoviç'le görüştüğünü söyledi canlı yayında.Geçtiğimiz haftada Özgür Buzbaş rosicky'nin menajeri ile görüşme yaptığını ve transferin gerçekleşmeyeceğini söylemişti.Buraya kadar herşey normal gibi görünüyor ama peki neden?Güntekin neden Guti'nin menajerine canlı bağlanmadınız transferi aylar sürdü?Ersin neden Niang'a türkiye hakkında sorular sormadınız?türkiyede tanıdığı futbolcuları, istanbulu?Anlamıyorum ntvspor neden çomak sokuyorsun transfere,ortalığı bulandırıyorsun.Bendemi paranoya oldu bilmiyorum ama son dönemde acayip illet oluyorum.
MK
15 Ağustos 2010 Pazar
FUTBOLLİCA: Hırçın Rijkaard!
FUTBOLLİCA: Hırçın Rijkaard!: "Frank Rijkaard'ı geçtiğimiz sezon Haziran ayında tanıdım.Kulüp idarecleriyle iyi bir takım kurmak ve ne yapmaları gerektiğini planlamak i..."
YÖNETİME İTHAF EDİLMİŞTİR
Dün gece maçtan sonra berkanla konuşmuştuk,malum herşey tahmin ettiğimiz gibi gelişince insan daha da kahroluyor.Kaleci defans,orta saha derken yönetim ve transfer politikasızlığı ile sürdü muhabbet.Ama finalı üstâdın şu sahnesi ile yaptık.Çok güldük bu yaşadığımız sürece çok uygun bulduk,buyrun...
Gel bana bilmediğim birşeyler söyle.
Hiç maçın analizini yapmak gibi bir niyetim yok,o oynasaymış bu çıkmasaymış vs vs vs... Değişen birşey yok galatasaray'da bunu görmek için kâhin ahtapot paul olmaya gerekte yok. Sokaktaki çocukta biliyor galatasaray'ın sorunlarını, yönetimde.Fakat bekliyor, beklesinler bakalım. 2.başkan transfer için dünya kupasının bitmesini bekliyoruz demişti, çok merak ediyorum zihninde hangi dünya kupası vardı. Velhasıl,uzatmaya gerek yok aşağıdaki sözler herşeyi anlatıyor.
Yeter
Bilmedigim bir şey söyle bana
Mutluluğu anlat mesela
Bilmedigim bir şey söyle
O çok duyduğum yalanlar olmasın
Bilmedigim bir şarkı söyle bana
Sözlerinde ayrılık olmasın
Yeter bu dünya’nın cefası derdi
Yeter boş yere kaç bahar tükendi
Yıllarca kendimi kahrettiğim yetti
Gel bana Bilmedigim bir şeyler söyle
Yıllarca dinlediğim aynı masallar yetti
Gel bana Bilmedigim bir şeyler söyle
Bilmedigim bir şey söyle bana
Gülmeyi anlat mesela
Bilmedigim bir şey söyle
Ezbere bildiğim dertler olmasın
Bilmedigim bir şarkı söyle
Gözlerimde hüzün bırakmasın.
Yeter
Bilmedigim bir şey söyle bana
Mutluluğu anlat mesela
Bilmedigim bir şey söyle
O çok duyduğum yalanlar olmasın
Bilmedigim bir şarkı söyle bana
Sözlerinde ayrılık olmasın
Yeter bu dünya’nın cefası derdi
Yeter boş yere kaç bahar tükendi
Yıllarca kendimi kahrettiğim yetti
Gel bana Bilmedigim bir şeyler söyle
Yıllarca dinlediğim aynı masallar yetti
Gel bana Bilmedigim bir şeyler söyle
Bilmedigim bir şey söyle bana
Gülmeyi anlat mesela
Bilmedigim bir şey söyle
Ezbere bildiğim dertler olmasın
Bilmedigim bir şarkı söyle
Gözlerimde hüzün bırakmasın.
13 Ağustos 2010 Cuma
Herşey güzel olacak,peki ne zaman?
2 Ağustos 2010 Pazartesi
Murat Kosova gitti; Sergen, Rıdvan NBA anlatsın!!!
Bugün forumda arkadaşlarla Murat Kosova'nın gidişinden sonra Ntv'de Nba maçlarını kimlerin anlatacağı konusu açılınca güzel bir muhabbet döndü, herkes kendince olası replikleri yazdı, ben de kendimce yazdım burada da yayınlayalım... Yakında Ntv'de ana haber bültenini bile Güntekin, Rıdvan, Sergen üçlüsünün sunmasından korkan birisi olarak, Nba'e de bu üçlüyle çözüm bulacaklarını düşünüyorum...
Sergen: "Yani Güntekin şimdi Lakers takımına baktığın zaman öyle aman aman bi oyuncusu yok, Kobe Kobe diyorlar ama abartı yani, Lakers gibi takımların daha iyi oyuncularının olması lazım, Kobe gayet düz bi oyuncu yani, en fazla üçlük atar, ne biliyim şöyle bi 7834738 derece havada dönüp sonra bi mum duruşu yapıp potanın arkasından bi smaç falan basamaz yani..." "Miami takımına baktığın zaman çok büyük sıkıntılar var Güntekin"
Rıdvan: "Boston takımının oyuncuları 2-2-1 için daha uygun aslında ama maç deplasmanda olunca, 1 puan da Boston için iyi olunca naptı Boston'un hocası, orta sahayı kalabalık tuttu, 1-3-1 oynadı bugün"
Rıdvan: "Bugün maçtan önce Phil Jackson'la Stan Van Gundy'ye "Gelin bu maçı oynamayın maçı 98-98 berabere sayalım" deseler, ikisi de kabul ederdi"
Ama en bombası bu olurdu bence:
Güntekin: "Evet hocam Steve Nash için ne diyorsunuz"
Rıdvan: "Ben sana Nash gibi 80 tane bulurum Türkiye'de Güntekin"
Rıdvan: "Şimdi Carlos boozer atıyo, zıplıyo oynuyo yani" (Orta saha oyuncuları için sürekli kullandığı "alıyo, veriyo, oynuyo" klişesi vardır)
Rıdvan: "Bu Doc Riversla yardımcısı Amerika'yı, Nba'i tanımıyorlar henüz Güntekin, şimdi bi Sacremento deplasmanına iki kısa forvetle çıkarsan, sağlam bi 4 numaran da olmazsa seni perişan ederler güntekin"
Daha nice replikler türetilebilir....
Not:Murat Kosova'nın Ntv bünyesinden ayrılmasına çok sevindim. Çünkü artık kesinlikle taraflı yayıncılık yapan ve kalitesi yerlerde sürünmekte olan Ntv'ye fazla gelen bir isimdi. Ntv'den, Kenan Onuk döneminin son temsilcisi de ayrıldı. Sergen'le, Rıdvan'la takılırlar artık. Ama Ntv'ye benden nacizane bir uyarı; "SIKINTI VAR NTV"
1 Ağustos 2010 Pazar
FRANK' A VE HAYATA DAİR...
"BENİM İÇİN SKOR DEĞİL FUTBOL ÖNEMLİ"
Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, futbol anlayışıyla ilgili olarak, kendisi için göze hoş gelen oyunun daha önemli olduğunu söyledi.
Hollandalı çalıştırıcı kariyeri boyunca güzel futbol için çalıştığını dile getirirken, ''Benim için önemli olan güzel futbol oynamak. Futbolculuk ve teknik direktörlük kariyerim boyunca sürekli olarak bunun için çalıştım. Futbolun halk için oynandığını düşündüm. Türkiye'de ise sonuç almak, insanlara her zaman daha çekici geliyor. Burada netice öne çıkıyor, oynadığınız futbol değil. Ancak iyi futbol oynarsanız, o anlayışın devamı gelir. Bu gelecek için bir yatırımdır. Teminattır bir anlamda. Bugün rakip ağlara gitmeyen top, ilerleyen zamanda sizi istediğiniz sonuca ulaştırabilir. Önemli olan futbola bakış açısı ve mentalite'' diye konuştu.
Sen gittiğnde kıymete bineceksin frank,şimdilerde sana sıkca sallayanlar sen gittiğinde metiyeler düzecekler arkandan.İşte böyle bu ülke burası böyleyiz biz sonuç odaklı başka hiçbir şey tatmin etmiyor bizi,sadece futbolda değil ki hayata dair olan ner varsa böyleyiz mesela %70'imiz erken boşalıyor.Biz herşeyde milliyetçilik duygusunu önplana çıkararız frank,milli takım formaları neden turkuaz diye bir astsubay mahkemeye verir federasyonu,bizim için tüm maçlar kader maçıdır,telafisi olmayan... Fenerbahçe galatasaray derbileri dünya derbisidir bize göre.Potansiyellerimizle gurur duyarız biz netice alamadığımızda da yerin dibine sokarız,Biz türküz frank,birbirimizden hem nefret eder hem severiz,ve kahretsinki her iki duyguyu da en uçlarında yaşarız.Bu sana yapılan ilk değil frank sonda olmayacak,sen yabancı olduğun içinde değil hani nice değerlerini harcadı bu ülke harcıyor.Biz alıştık frank,alıştırdılar sorgulamadan yaşamaya,içi boş nesiller olduk son 20 yılda,kal geliyor artık bize.Neyse dağılmaya başladım,sen bize fazlasın frank hemde çok fazlasın en iyisimi sen git daha fazla kendini sevdirmeden...
MK
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)